Podcastlerin modasının geçtiği artık devrin youtube vlogları devri olduğunu düşünüyorsanız oldukça yanılıyorsunuz. Bu kötü youtube vloglarının süreleri genellikle 10 dakikadan kısa ve alelacelece çekilmiş. Arka planda (post production) pek uğraşılmamış çoluk çocuk işleri oldukları aşikar. Üstelik sürekli ekrana bakma zorunluluğunu modern insan artık istemiyor. Ekranlara bakmadan yaşamak isteyen insanların ekrana bağlı kalarak bu vloglara yönelmesinin sadece geçici bir heves yada ulaşımı kolay olduğu için bir ara çözüm olduğunu düşünüyorum (Kendini karıştırmasa olmayacak şekerim!). Hatta orta vadede vlogların mini dizilere döneceğini düşünmekteyim (o konuda çalışmalarımız var demeği istemek bu kadar mı zor!). İnsanlar orta vadede audio podcast denen benim sadece podcast demeyi tercih ettiğim mefhuma yönelecekler. Peki kardeş şu an niye yönelmiyorlar diyorsanız buna yeni bir paragraf açarım.
Öncelikle podcast içeriğimizin yetersiz olduğunu söylemeye gerek yok. Zaten bu blogda 48 kez yazdığım bir şey olduğu için sadık okurlarım yine başa sardı düz adam diye düşünebilirler ama bu sefer farklı bir şey söyleyeceğim. Bizim podcastlerimizde ilgi çekicilik yok. Değişik şeyler yok. Genelde rutin olan hep aynı tonda konuşan hep aynı yerde aynı tonda konuşan, konuşma yerine telif haksız müzik çalan çakma radyoculardan oluşan, genelde Amerika'da yaşayan türklerin yaptığı için türkçesi biraz eğreti biraz bizim hayatlarımızdan kopuk sıkıcı zevksiz, heyecansız,sürprizsiz, devamlılığı olmayan (Merhaba Ömer Üründül...) nesneler olarak karşımıza çıkıyorlar. Bunun yanı sıra sürekli aynı şeyler hakkında (teknoloji,film,tekno,spor,tekno,filmli komedi,küfürlü spor) şeklinde yapılması ve yapan insanların çoğunun kimlikleri ardında saçma perdeler olması samimiyetsizlik algısını oldukça arttırıyor (Kim küfür ediyor bilmem lazım abi!).
Peki kardeş sen bu kadar şeye rağmen bunun yükseleceğinden neden bu kadar eminsin diye sorarsanız cevabım biraz boş belli kuruntulu olan; Biliyorum cümlesinde temelde öteye geçemeyecek ama hepten de umutsuzlukta değiliz. Özellikle İos'da podcastlerin ayrı uygulama olarak ana ekranımıza yerleşmesinden sonra bu podcastlerle halkın arasındaki perde kalktı neredeyse belli bir podcast kültürü oluştu bile denebilir ama bu kültür de sürekli Cenk Erdem görerek gelişecekse zaten gelişmese daha iyi.
Eğer siz de podcast yapma niyetindeyseniz şimdi söyleyeceğim şeylere kulak verin:
- Temanızı farklılaştırın. Her yerde film konuşan insanlar görmekten artık gına geldi
- Uzmanlık alanınız veya kimsenin sizden çok şey bilmediğini bildiğiniz konularda konuşmaya dikkat edin.
- Güncel kalın
- Mümkünse akıcı konuşmaya gayret edin!
- Küfür etmeyin! Vlogculardan bir farkınız olsun.
- Yapmadan önce 50 kez düşünün.
- Önce bir kendi sesinize tahammül edin
- Podcast dinleyicisi olmadan bu işe hiç bulaşmayın.
- Mümkün olduğunca uzun yapmaya çalışın ama 2 saat de yapmayın.
- Koşuya çıkan insanların talk şovu olarak düşünüp ona göre hazırlayın.
- İnsanlarla birebir iletişim kurun mümkünse.(Adlarını söyleyin, onlara adayın bir programınızı,isim vermeden on(lar)dan bahsedin. Mümkünse soyadlarını vermeden yapın bu şeyleri!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder